Esenler: Rüzgâr, Komşuluk ve İmece

Cihan Aktaş, “Rüzgârla İyi Geçinmek – Esenler’in Kuruluşu” kitabı çerçevesinde Mustafa Zahid Ergün’ün moderatörlüğünde Özgür Yazarlar Birliği’nde bir sohbet gerçekleştirdi.
–İstanbul’un ilk yerleşim yerlerinden olan Esenler’in MÖ 2000’li yıllara dayanan tarihi var. Tarihsel süreçte Esenler, İstanbul’un bağ bahçe yeri ve rüzgârlı havasıyla yayla vazifesi gören bir yer.
–Bizans ve Osmanlı döneminde Litros’tur adı Esenler’in. Yanı başında olup daha sonra kendisine bağlanacak Atışalanı Köyü’nün ise adı Avas.
–İran üzerinden Hindistan’dan gelen Çingeneler Karabayır’ı yurt edinmişler. Karabayır ziyaretimizde insanlar kentsel dönüşümden duydukları rahatsızlığı ve uğradıkları haksızlığı bize anlattı. Kendi içlerinde kapalı devre ve oldukça güvenli bir sistem kuran Çingeneler, mahallerinde kapıların kilitlenmesini bir güvensizlik ve hakaret kabul ediyorlar.
–Göçmenler niye öncelikle Esenler’i tercih ediyor? Onca göçe ve yapılaşmaya rağmen ilçede değişmeden kalan başlıca özellikler nelerdir? Bir Esenlerli kimliğinden söz edilebilir mi? Bir belde, bir ilçe hangi şartlar altında ve nasıl bu denli yoğun bir yapılaşmaya maruz kalmış olabilir?
–1993 yılında Bayrampaşa Otogarı adıyla kurulan otogar zamanla Esenler’e mal olmuş. Çünkü Bayrampaşa yabancı kabul etmeyen bir yapıdayken Esenler kendine sığınanları hep hoşgörüyle karşılamıştır.
–Esenler’in en etkiliyici yanı herkese kucak açmasıdır. Balkanlardan mübadeleyle gelenler, Kürtler, Aleviler, Çingeneler, mülteciler Esenler mozaiğini oluşturmaktadır.
–İstimlak adil bir şekilde yapılmamakta insanlar haksızlığa uğratılmaktadır.

Haber : Emre Ulukaya